[1]Evlenebilmek…
Efendimiz (sav);” Evleniniz dininizin yarısını garanti altına almış olursunuz,diğer yarısı içinde Allah’tan korkun”buyuruyor.
Şimdiki gençler evlenemiyor,evlenirse ön yargıyla evleniyor sanki mutsuz olmak için her yolu deniyorlar. Çevremdeki gençlere,talebelerime tavsiyede bulununca ama ile başlayan uzun uzun cümleler kuruyorlar.
“Üzümün çöpünü, armudun sapını “bahane ederseniz daha çok beklersiniz….
Galiba şu hikaye gençlere ışık tutar.
Bir zamanlar,küçük bir kasabada dünyalar güzeli bir kız yaşardı.Elbette böyle güzel bir kızın taliplisi de çoktu.Sadece kendi kasabasından değil,başka yerlerden bile,kızı istemeye gelirlerdi.Kendine güveni çok fazla olan kız,bunların hepsini reddetti.
Aynı kasabada çok yakışıklı bir delikanlı vardı.O da diğerleri gibi kıza aşıktı.Fakat gururundan dolayı durumu açıklamaya çekiniyordu.
Arkadaşları:”Git kızı iste bak,herkesiredddetti,demek ki onun da sende gönlü var”dediler.
Delikanlı ise:”Eğer beni reddederse ,ben artık bu kasabada kalamam”diye cevap verdi.
En sonunda bütün cesaretini toparlayıp kızı istemeye kara verir.Fakat kızın burnu o kadar havalardaydı ki,bir çırpıda delikanlıyı reddetti.
Delikanlı söylediği gibi yaptı.”Artık bu kasabada kalamam”diyerek,büyükbirkente göç etti.
Yıllarca o kasabaya uğramadı.Kentte aynı fabrikada çalıştığı bir kızla evlendi,çocuklarıoldu,huzurlu, mutlu bir şekilde hayatını yaşıyordu.Bir gün kasabasından ,babasının ağır hasta olduğuna dair bir telgraf aldı.Hemen gitti ama,babasının ölümüne yetişebildi ancak . Bir kaç gün köyde kaldı.Bu arada bir gün kahvede çocukluk arkadaşlarıyla otururken ,o güzel kız aklına geldi ve onun kiminle evlendiğini arkadaşına sordu.
Arkadaşı:”Kasabadan biri ile”cevabınıverdi.Az sonra da elinde sopa,önünde iki-üç inekle geçen birini göstererek:
“Bak işte kocası bu”dedi.Dönüp baktı adama ,kasabanın belkide en çirkin ve çelimsiz kişilerinden biriydi o.Merakla sordu:
“Kendisini isteyen onca yakışıklı,genç ve zengin insan varken ,neden bu fakir,yaşlı ve çirkin adamla evlendi?”
Arkadaşı ona cevap verdi:”Git kendisine sor,bak evi hemen orda,bahçesinde güller olan ev.”
Delikanlı bu duruma bir anlam veremediği için doğruca kadının evine gitti.Kadın kapıyı açıp ne istediğini sorunca da:
“Senin güzelliğin dillere destandı.Senin aşkından buraları terk ettim.Herkesi reddeden bu güzel kız kimbilir kimle evlenecek diye günlerce düşündüm.Fakat kocanı görünce hayal kırıklığına uğradım.Affedersin ama niçin bu çirkin adamı tercih ettin?”
Kadın:”Sana cevabı biraz sonra vereceğim ama önce bahçeme git ve güllerin arasından en güzel bir gülü bularak bana getir.Ancak bir kuralım var .Bahçede geçtiğin yerlere bir daha geri dönüp gül koparmayacaksın.Bu yüzden dikkatli ol.”
Adam bahçede ilerlerken sarı bir gül gördü,tam onu koparacakken biraz ileride daha güzel pembe bir gül takıldı gözüne ,tam onu koparacakken,biraz ileride kırmızı ve çok daha güzel bir başka gül daha gördü…Bu şekilde güller arasında dolaşırken bir de ne görsün ?Bahçe duvarına gelmiş ve önünde kala kala sadece yaprakları solmuş bir gül kalmış.Adam çaresiz ,o perişan gülükoparıp,kadına götürdü.
Güzel kadın ,bahçenin en güzel gülünü beklerken ,elinde sararıp solmuş,o perişan gülü görünce:
“Bak gördün mü?Her zaman daha iyisini bulmak isterken bir de bakarsın ki,ömür geçer ve sen en kötüsüne razı olmak zorunda kalırsın.Bu yüzden gençlik elden gitmeden fırsatları değerlendirmek ,elindekilerin kıymetini bilmek gerekir”dedi.”Şimdi sorduğun sorunun cevabını aldın mı?
Evet sevgili gençler kriterleriniz tabiki olacak lakin bunu abartmamak lazım.
Dua ile rabbimizden hayırlısını istemek gerekir ,sonrasında da razı olmak…
Rabbim hayırlı insanlarla karşılaştırsın inşaallah,iki cihan da da saadetli olabilmeyi nasip etsin..
Selam ve dua ile