Güncel
Küfürbaz Kaymakam Görevden El Çektirilmeli
Küfürbaz Kaymakam Görevden El Çektirilmeli
19.09.2015 Cumartesi günü Sivas’ın Yıldızeli İlçesinde “Gaziler Günü” programından sonra “serbest kıyafet” eylemine istinaden Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı ve Yönetimine hitaben küfürlü sözlerle hakaret eden Kaymakam Ahmet Can Pınar’ın bu davranışının kabul edilemez olduğunu söyleyen Memur-Sen Konya İl Başkan Yardımcısı Ali Koç, bunun hesabının hemen sorulması için Genel Başkan Ali Yalçın’a çağrıda bulunarak İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılması için takipçi olunmasını istedi.
“Si…m sendikanızı…
Göreceğiz, genel merkezinizin ne kadar arkanızda durduğunu göreceğim…
Bana kafa mı tutuyorsunuz!;
Pantolonun altında kiminkinin kalın olduğunu göreceğiz, bir yıl sonra siz mi kalacaksınız ben mi kalacağım sizin sendikanız varsa benim de Valim var” sözleri Yıldızeli Kaymakamı Ahmet Can Pınar’a ait.
Kaymakam tören alanında tokalaşırken serbest kıyafet eylemi kapsamında takım elbiseli ve kravatlı olmayan Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi ve yöneticilerine yönelik “hiç hoş olmuyor bana tavır mı alıyorsunuz yoksa kafa mı tutuyorsunuz” hitabına karşı İlçe Temsilcisi, “Hayır efendim kafa tutma gibi bir davranışımız söz konusu olamaz” şeklinde cevap vermiş, akabinde İlçe Temsilcisi yanlış anlamaya mahal vermemek için “Sayın Kaymakamım müsait iseniz törenden sonra görüşebilir miyiz?” şeklinde görüşme talebinde bulunmuştur.
İlçe milli eğitim müdürünün makamındaki görüşmede ise kaymakam tarafından daha önce uyarıldıklarına rağmen serbest kıyafet eylemine devam ettikleri ikazına maruz kalan Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi ve yöneticileri, mahkeme kararlarına da atıfla sendikal eylemden ibaret davranışlarını savunmakta ısrar edince kaymakam, “Si…m sendikanızı…Göreceğiz, genel merkezinizin ne kadar arkanızda durduğunu göreceğim… Bana kafa mı tutuyorsunuz!; Pantolonun altında kiminkinin kalın olduğunu göreceğiz, bir yıl sonra siz mi kalacaksınız ben mi kalacağım sizin sendikanız varsa benim de Valim var” şeklinde ağır ve galiz küfürler ve tehditler sarf etmiştir. Bu müessif olaya ilçe milli eğitim müdürü de şahit olmuştur.
Memur-Sen Konya İl Başkan Yardımcısı Ali Koç Kaymakama şunları sordu.
-Ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşuna sövmekle gerçekte Sendikamızın temsil ettiği 350 bin eğitim çalışanına sövdüğünün farkında mısın?
-Temsil etmekle mükellef olduğu Türkiye Cumhuriyeti devletini içine düşürdüğü durumun farkında mısın?
-Kendini ne hâle düşürdüğünün farkında mısın?
Memur-Sen Konya İl Başkan Yardımcısı Ali Koç, görünen o ki kaymakamın “vatan aşkı”yla çarpan (tüm iyi niyetimizle öyle olduğunu varsaydığımız) kalbi, vatandaş karşısında ağzına söz geçiremiyor. Yoksa sivil toplum kuruluşunun, ülkenin en büyük sendikasının temsilcilerine galiz küfürler savurmazdı dedi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Yönetim Kurulu’nun 15.03.2013 tarih ve 197 sayılı kararını hatırlatan Koç, kamu görevlilerinin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5. Maddesindeki yasak ve sınırlamalara uymadan kamu hizmeti sunmaları konusunda sivil itaatsizlik kararı alınmıştır. Söz konusu tarihten bu yana Memur-Sen ve bağlı bulunan Sendikalarımızca her platformda ve ortamda, 1982 model darbe dönemi dayatması olan yönetmelikteki sınırlamaları dikkate almaksızın milletimizin değerlerine ve genel kabul görmüş kılık-kıyafet şekillerine uygun olarak, herkesin tercihlerine saygı gösterilmesi kaydıyla inançları ve/veya tercihleri doğrultusunda belirleyecekleri kılık-kıyafetle göreve gitmeleri konusunda alınan karar gereği; kamu görevlilerinin kılık-kıyafet özgürlüğü teminat altına alınıp, yasal ve yönetsel düzenleme yapılıncaya kadar sivil itaatsizliğin devam edeceği belirtilmiştir.
Kaymakam Anayasa Mahkemesi Kararını Yok Sayamaz
Başkan Yardımcısı Ali Koç Anayasa ve Kanunlara da işaret ederek; Anayasa Mahkemesi, 18.09.2014 tarihli kararında, sendika üyesi bir öğretmenin, sendikanın aldığı grev kararına uyup, greve gittiği için uyarma cezası ile cezalandırılması hukuka aykırı bulmuş ve Anayasa’nın 51. maddesinin ihlali saymıştır. Bu durum sendikanın aldığı eylem kararının ve buna iştirak etmenin hukuka uygunluğunun en üst mahkemece tescili demektir. Yine Danıştay 12. Dairesi, sendikanın aldığı karara uyan memura disiplin cezası verilmesinin, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’na ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirtmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise, 22.5.2013 gün ve E: 2009/1063, K: 2013/1998 sayılı kararıyla, iç hukuk hükmündeki uluslararası sözleşmelerin yasalarla çelişmesi durumunda sözleşme hükümlerinin öncelikli uygulanacağını kurala bağlayan Anayasa’nın 90/son maddesi uyarınca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenme özgürlüğünü koruyan 11. maddesini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını esas alarak iş bırakan memura ceza verilemeyeceğine hükmetmiştir.
Hal böyleyken, uluslararası sözleşmelerin, Anayasa’nın ve mahkeme kararlarının hukuka uygun gördüğü bir konuyu, Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil etmekle görevli bir şahsın, kendisine karşı bir hareket olarak yorumlaması, idraki güç bir sığ düşünce örneğidir.
Sultan Abdülhamit Mekteb-i Mülkiye’nin müessisi olmakla iftihar eder, onun ismine daima “Şahâne” kelimesinin ilavesini arzu eylerdi. Her vesile ile mektebin “Zir-i Himayet-i Hazret-î Şehriyarî”de olduğunun ilânını arzu ederdi. Vatana ve halka hizmet edecek neferler yetiştirmesi için 150 yıldır üzerine titrenen bir kurumdan mezun birisi tarafından bu güzide kurumun şerefine leke sürülmemesi için İçişleri Bakanlığı’nın ağzı bozuk kaymakam hakkında gerekeni yapacağına kanaatimiz sonsuzdur. Bakanlık derhal harekete geçerek, kaymakam hakkında gerekli tahkikata başlamalı, soruşturma tamamlanıncaya kadar da görevden el çektirmelidir.
Memur-Sen’liler adına kaymakamdan bir özür talep etmek hakkımız; ancak Yıldızeli Kaymakamını özür dilemeye davet etmiyoruz. Zira o ağızdan çıkan onca çirkin laftan sonra aynı ağızdan çıkacak özrün de hiçbir kıymeti harbiyesinin olmayacağını biliyoruz dedi.