- Konya Diyanet-Sen - https://www.konyadiyanetsen.org.tr -

Konya Şube Başkanı Ali Koç Güven Tazeledi

IMG_9485 [1]

Konya Şube Başkanı Ali Koç Güven Tazeledi

Diyanet-Sen Konya Şubemizin “Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı merkez öğretmenevinde gerçekleştirildi. Genel Başkan Mehmet Bayraktutar ile Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Yaman, Hacıbey Özkan, Mehmet Ali Omurca, Memur-Sen İl Başkanı Nazif Karlıer ve Memur-Sen’e bağlı sendikaların Şube Başkanları’nın da katıldığı olağanüstü genel kurulda Ali Koç güven tazeledi.

16 [2]

Laikliğin kurumlar ile ilgili bir mesele olduğunu, İnsanların şahısları ile ilgili bir anayasa kuralı olmadığını belirten Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar sözlerine şu şekilde devam etti. “Merhum Ahmet Yıldız Bey’in bir konuşması vardı. ‘Arka sokaklardan Ön caddelere çıkamadığınız müddetçe sizin iktidarınız mümkün değildir’ ifadesini kullanmıştı. Her zaman belirttiğimiz gibi Diyanet-Sen, Memur-Sen içinde çok önemlidir. Aramıza fitneyi tam sokamadılar ama iktidarlar ile hepimizi kavgalı hale getirdiler. Birinci bahaneleri laiklik bahanesiydi. Laiklik kurumlar ile ilgili bir meseledir. İnsanların şahısları ile ilgili bir anayasa kuralı değildir. Osmanlı bunu hoşgörüsü ile ortaya koymuştur. Benim kız kardeşim Müslüman’dır. Çünkü inandığı dini ona bunu emrediyor. Sen nasıl müdahale edersin. Sen buna asla müdahale edemezsin. Bu kavram anayasaya koyulurken bu düşünce ile koyulmadı. Bizim aramızda bu fitneyi tam olarak geliştiremediklerinden dolayı bu kardeşliğimizi bozamadılar. Daha önceki yıllarda örgüt kelimesinde bizi unuttular. 15 Temmuzda bu milletin derdiyle dertlendik. Hiç tereddüt etmeyin bu millet bizi çok iyi takip ediyor. Bu millet iradesini çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Her verdiği kararda da ülkenin menfaatini oluşturmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘egemen kayıtsız şartsız milletindir’ ifadesini bile çiğnediler. Biz karar mercii değiliz buda böyle bilinmelidir. Kurumları ile beraber Türkiye kendi içindeki zarar verenleri temizlemeye başladı. Bunun temizliği için 16 Nisan’da evet diyeceğiz. Her kesimin olduğu gibi Diyanet-Sen’inde farklı düşünceleri vardır. Milletin başörtüsüyle kavgalıydı ve kavgalarını devam ettiriyorlar. Sayın Başbakanımızın dediği gibi eğer evet diyerek bu millet bölünecek ise Pkk’dan önce evet derim. Ben de Başbakanımızın bu sözünün altına imzamı atıyorum. Sivil Topum Örgütleri olarak bu milletin öncülüğünü yapan Diyanet-Sen ve Memur-Sen biz gücümüzü gösterdik göstermeye de devam edeceğiz. Türkiye’nin geleceği ile ilgili çok güzel şeyler ortaya koyduk. Memurun mesai ücreti alması kanunen yasaktı. Memura mesai verilmez diyor maddede. Ama bizler bu kanunu deldik. Yaz kurslarına ders ücreti veriliyor artık. Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak 16 Nisan’da yapılacak olan referanduma hep birlikte evet diyeceğiz.”

2 [3]

Genel Kurul’da konuşan Diyanet- Sen Konya Şube Başkanı Ali Koç, “Genel Başkan Ahmet Yıldız’ın bizlere bıraktığı mirasa sımsıkı sarılarak yolumuza ilk günkü heyecanla devam edeceğiz. Din görevlisinin özgür olmadığı bir ülkede, dindarların özgür olmayacağı, din görevlisinin mağduriyetlerinin bitmediği bir ülkede milletin mağduriyetinin sona eremeyeceği idraki ile hareket ettik. Hepimizin bildiği gibi 16 Nisan’da anayasa değişikliği için referanduma gideceğiz. Adaletin merkeze alındığı bir sistem şart.  Hedefimiz 1 milyon 111 bin 111 üye, tercihimiz ‘evet’” dedi.

Resim3 [4]

Durmadık, Yorulmadık, Yılmadık ve Yıldırılmadık

Konfederasyonun ve sendikanın kuruluşunda, din görevlilerinin ve vakıf çalışanlarının sendikal örgütlenme hakkını elde etmesinde öncülük yapan, fikirleriyle yollarını aydınlatan merhum Genel Başkan Ahmet Yıldız’a selamlarını ileten Diyanet-Sen Konya Şube Başkanı Ali Koç sözlerine şu şekilde devam etti. “Bizlere bıraktığı mirasa sımsıkı sarılarak yolumuza ilk günkü heyecanla devam edeceğiz. Diyanet-Sen Kurucu Genel Başkanı merhum Ahmet Yıldız ve beraberindekilerin onca engellemelere rağmen yılmadan büyük mücadeleler sonucu bütün kamu görevlilerine verilen ancak din görevlilerinden esirgenen sendikal hakkı 2001 yılında elde etmesiyle bu mutlu mücadele neticelenmiştir. Dünyanın her köşesinde mazlumun, çaresizin yanında yeni Türkiye hayali için bir araya gelen erdemliler hareketinin her bir neferine teşekkür ediyorum. Evet, kurulduğumuz ilk günden bu yana çok büyük işler yaptık. Durdulmadık, yorulmadık, yılmadık, yıldırılmadık. Din görevlisinin özgür olmadığı bir ülkede, dindarların özgür olmayacağı, din görevlisinin mağduriyetlerinin bitmediği bir ülkede milletin mağduriyetinin sona eremeyeceği idraki ile hareket ettik. Çok şükür kazandıklarımızın ve üye sayımızın büyüklüğüne bakıp yoldan çıkmadık. Ne kadar çok şey yaptığımız değil, ne kadar çok şey yapmamız gerektiğini esas aldık. Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur. Ücretlerin iyileştirilmesinden, boş kadroların doldurulmasına kadar birçok kazanımda Diyanet-Sen’in imzası vardır. Konya şubemiz 1999 yılında Mehmet Ölmez tarafından kurulmuş olup, 2003 yılında Mehmet Yaman bey görevi devralmış ve 2007 yılında bu yarışı şahsıma devredilmiştir. Samimi, dürüst ve çalışkan ekip arkadaşlarımızla 900 üyeyle devraldığımız şubemizin, ilimiz genelindeki tüm ilçelerde teşkilatlanmamızı tamamladık.”

Resim4 [5]

Kendi Sorunlarını Çözen Bir Türkiye İstemiyorlar

Bugün sadece Türkiye’nin değil, tüm Dünya’nın kapitalist sömürünün esiri olduğunu ve Küresel sömürücüler, bunu bildikleri için özellikle Müslümanları ve İslam dünyasını hedef aldığını belirten Başkan Koç, cümlelerini şu şekilde aktardı. ”Küresel güçler ve onların iştirakçileri kendi sorunlarını çözen bir Türkiye istemiyorlar. İşte gezi olayları ve 17-25 Aralık küresel operasyonu bunun göstergesidir. 15 Temmuz hain darbe girişimi bunun net bir göstergesidir. İslam’ın terör dini, Müslümanların ise barbar terörist olduğu algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Hoşgörüyü önceleyen ve kucaklayıcı olan İslam dinine gelen sayısız farklı din mensuplarına ‘İslam bir terör’ dinidir diyerek dünya’da İslamiyet’in önü kesilmeye çalışılıyor. Bütün bu algı operasyonlarına bakıldığında İslam’a karşı başlatılmış olan bu saldırılar karşısında kişisel manada uyanık olmak zorundayız. Batı İslam ülkelerine karşı bugün yeni bir haçlı seferi yapıyor. Adım adım büyük İsrail projesini uyguluyor. Nitekim: Sudan’ı ikiye böldüler. Irak’ı üçe böldüler. Libya’yı kırka böldüler. Mısır’ın durumu ortada zaten. Hemen yanı başımızda Suriye paramparça oldu ve 15 Temmuz ile hedef Türkiye’nin parçalanmasıydı. 15 Temmuz gecesi ülke ve millet olarak haince bir saldırıya maruz kaldık. Meşrutiyetini cemaat ve dinden alan, sosyalleşmesini ve gücünü din üzerinden devşiren, küresel aktörler ile ittifak ederek, küreselleşmiş gücüyle devleti teslim almak için imtina etmeyen, bir terör örgütünün gelebileceği son noktadır 15 Temmuz gecesi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa inen vatandaşlarımız, Türkiye’nin varlığına, dirliğine kast eden darbeci teröristleri bozguna uğrattı. Çanakkale ruhunu yansıtan bu destansı mücadeleye ancak ve ancak insanlık tarihi yazacaktır. Diyanet- Sen olaya ilk anından itibaren gereken hassasiyeti, gereken dirayeti göstermiştir.”

4 [6]

81 İlde Hep Birlikte ‘MEMUR-SEN’E DAVET, TERCİHİMİZ EVET’ DİYORUZ

Darbe kalıntısı anayasalarla artık bu ülkenin yoluna devam edemeyeceğini ve Davetimiz Memur-Sen’e, hedefimiz 1 milyon 111 bin 111 üye, tercihimiz ‘evet’ diyen Başkan Koç, “Hepimizin bildiği gibi 16 Nisan’da anayasa değişikliği için referanduma gideceğiz. Adaletin merkeze alındığı bir sistem şart. Darbe anayasası ile şekillenmiş parlamenter sistemi büyük yürüyüşümüzü engellemektedir. Milli iradenin doğrudan ve tam tecellisini öneren reform paketine bu yüzden evet diyoruz. 81 ilde hep birlikte ‘Memur-Sen’e davet, Tercihimiz Evet’ diyoruz. Davetimiz Memur-Sen’e, hedefimiz 1 milyon 111 bin 111 üye, tercihimiz ‘evet’.  Memur-Sen olarak Türkiye’nin müreffeh ve ekonomik istikrarı için evet diyoruz. Diyanet-Sen baharını yaşıyor. Kaos ve kriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak. Diyanet-Sen’i sabote etmek isteyenler amaçlarına asla ulaşamayacaklar. Reform ve vaatlerimizi hayata geçirecek daha da büyüyecek, Diyanet-Sen bayrağını daha da yükselteceğiz. Bizler öyle bir davanın mensuplarıyız ki, hiç kimse bu davaya şeref ve paye katamaz. “Ancak bu davanın içinde yer alan şeref bulur’. ”diyerek sözlerini tamamladı.

115 Delegenin katıldığı olağanüstü genel kurula İlçe Başkanları, Kadınlar ve Gençlik Komisyonu Yönetimleriyle çok sayıda üye katıldı.

Resim2 [7]

6 [8]

8 [9]

7 [10]

23 [11]

10 [12]

15 [13]

12 [14]

14 [15]

11 [16]

9 [17]

17 [18]

20 [19]

18 [20]

19 [21]

21 [22]

22 [23]