- Konya Diyanet-Sen - https://www.konyadiyanetsen.org.tr -

Maaş ve Ücretlere 1,01 Enflsayon Farkı Olmak Üzere İkinci Altı Ayda Toplam 6,01 Zam

[1]Maaş ve Ücretlere 1,01 Enflsayon Farkı Olmak Üzere İkinci Altı Ayda Toplam 6,01 Zam

2018-2019 yıllarını kapsayan 4. Dönem toplu sözleşmenin maaş ve ücretlere yapılacak zamlara ilişkin hükmünde, ilgili yılların altı aylık dönemleri için yapılan maaş/ücret artışının aynı dönemdeki enflasyon oranının altında kalması halinde takip eden altı aylık dönem için yapılacak artışa aradaki fark kadar enflasyon zammının yansıtılacağa hükümlerine yer verilmişti.

4. Dönem toplu sözleşmenin ikinci yılının ikinci altı aylık döneminin başladığı 15 Temmuz ayı itibariyle kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde toplu sözleşme hükmü gereği yüzde 5 oranında artış yapılacak. Bugün açıklanan 2019 Ocak-Haziran dönemini kapsayana ilk altı aylık dönemdeki toplam enflasyon oranının 5,01 olarak gerçekleşmesine bağlı olarak; 2019 Ocak-Haziran dönemi için maaş ve ücretlere yapılan yüzde 4 lük artışın enflasyonun altında kalması nedeniyle yüzde 1,01 lik artış yapılması zorunluluğu doğmuştur.

4. dönem toplu sözleşmenin birinci yılının her iki altı aylık döneminde de kamu görevlilerin maaş ve ücretlerine yapılan artışın enflasyonun altında kalması nedeniyle enflasyon farkı kaynaklı ilave artış yapılmış, hatta 2018 yılında enflasyon farkı kaynaklı artış normal artışın üzerinde gerçekleşmişti.tablomaas2018 de yaşanan bu durum 2019 yılının ilk altı aylık döneminde de gerçekleşmiş olup bu yönüyle Merkez Bankasının hazine-maliye bürokrasinin, orta vadeli programın öngördüğü/hedeflediği enflasyon oranı ile gerçekleşen enflasyon oranı arasında olumsuz ve aleyhe sonuç oluşma durumu istikrarlı bir şekilde devam etmiştir.

Tahmin edilen/hedeflenen enflasyon oranları ile gerçekleşen enflasyon oranları arasında oluşan olumsuz fark tarihsel süreç itibariyle istikrarlı bir grafik oluşturmuş, konuyu takip eden yazılı-görsel-internet medyasında “kamu görevlileri ne kadar enflasyon farkı alacak” başlıklı haber içerikleri Nisan ayından itibaren Temmuz ayının başına kadar, ikinci altı aylık dönemde ise Ekim ayının başından takip eden Ocak ayının ilk haftasın kadar merakı artırmaya/gidermeye dönük bu türden haber içerikleri sürekli yer almaktadır.

Bu durumun ortaya çıkardığı sonuç şudur ki altı aylık dönemlerin sonunda enflasyon farkı beklentisinin oluşması da, enflasyon farkı kaynaklı artış yapılması da istikrarlı bir rutine dönüşmüştür.

4. Dönem toplu sözleşeme sürecinde de kararlı bir şekilde dile getirdiğimiz “zammı masa belirlensin enflasyon canavarı vermesin” mottosuyla da afişe ettiğimiz durum bütün çıplaklığı ile yaşanmakta, ekonomi politiği ve psikolojisi anlamında kamu maliyesinin en çok ihtiyaç duyduğu istikrar-güven algısı enflasyon farkı ödenmesine ilişkin altı ayda bir tekrar eden seremoniye bağlı olarak darbe almaktadır.

Bu olumsuzluğu gidermek noktasında seçim süreçlerinin tamamlanması ve uluslararası alandaki ilişkiler üzerinden Türkiye’ye dönük finansal-mali operasyonların sonlanması, paketler ve teşvikler üzerinden piyasanın emek kesimi dışındaki aktörlerinin desteklenmesi gibi hususların da katkısıyla ekonomideki dengelenme ve finans verilerindeki toparlanma üzerinden ekonomiye güven, kamu maliyesine itibar noktasında yaşanması gereken yukarı yönlü olumlu bakışın önündeki engellerin en önemlilerinden birisi toplu sözleşmede düşük oranlı artış rakamlarıyla pazarlık yapmayı benimseyen anlayıştır.

Bu anlayış enflasyonu dizginleyemeyen ekonomi yönetimi ve enflasyon karşısında ezilen kamu personeli fotoğrafını algısal düzeyde önümüze koymaktadır.

Yapılması gereken son on yıllık hedeflenen/gerçekleşen enflasyon tablolarına bakarak enflasyon farkı vermeyi gerektirmeyecek düzeyde maaş ve ücret artış tekliflerini Kamu İşveren Heyetinin toplu sözleşme masasına sunması, enflasyon canavarını da, enflasyon farkı kulvarını da kamu görevlilerinin maaşlarından ve bordrolarından uzak tutulmasıdır.

Bu itibarla 4. Dönem toplu sözleşmenin son altı aylık periyotunun başladığı Temmuz 2019 İtibariyle kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine yapılacak yüzde 5 sözleşme + yüzde 1,01 toplu sözleşmeye dayalı enflasyon darı olmak üzere toplamda 6,01’lik ücret artışı oranının 1 Temmuzdan geçerli olmak üzere uygulanacağı bilgisinin kamuoyuyla paylaşır, 1 Ağustos da fiilen başlayacak olan 5. Dönem toplu sözleşmelerinde Kamu İşveren Heyetinin toplu sözleşme masasına kamu görevlilerini mutlu edecek, enflasyon farkı uygulamasını gerektirmeyecek maaş ve ücretlerin, enflasyonu ezmesini temin edecek geçmiş dönem kayıplarının tazminini gerçekleştirecek ve güçlenen Türkiye’den ve büyüyen ekonomisinden kamu görevlilerine refah payı aktarılması hakkaniyetini tesis edecek rakamlarla, tutarlarla, oranlarla gelmesini, ürkek ve cimri değil cesur ve cömert bir anlayışla toplu sözleşeme görüşmelerini imzayla, mutabakatla tamamlamayı hedeflemesini bekliyoruz.

Sonuç itibariyle kamu görevlilerinden esirgenen refah payı, enflasyonu ezen maaş artışı sosyal bir maliyettir ve adalet açısından da insanı yaşatan devlet anlayışına uymayan bir garabettir. Çağrımız ve teklifimiz şudur; “büyük Türkiye için birlikte çalışalım ve Türkiye’nin büyümesini adil paylaşalım”. Bunun ilk adımını ve kurallarını da 5. Dönem toplu sözleşme masasında atarak hayata geçirelim.