Güncel
Aşere Takrib Mezunları Üvey Evlat mı?
Aşere Takrib Mezunları Üvey Evlat mı?
Diyanet İşleri Başkanlığından Başkanlığımız taşra teşkilatı eğitim merkezlerinde münhal bulunan kadrolara, Kur’an-ı Kerim derslerini okutmak üzere sözlü sınav sonucuna göre naklen (kurum içi) “Eğitim Görevlisi” alınacağı 25.10.2013 cuma günü Resmi Web sitesinden duyurulmuştu.
Konu ile ilgili basın açıklaması yapan Diyanet-Sen Rize Şube Başkanı Recep ŞAFAK, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ilan edilen “Eğitim Görevlisi Sınavı” için Sınava Katılmak İsteyen Adaylarda Aranan Şartlara bakıldığında ” Başkanlıkça açılan ihtisas kursunu başarı ile bitirmiş veya ilahiyat alanında doktora yapmış olmak.” şartı, Aşere Takrib bölümünü bitiren mezunların Kuranı Kerim hocası olamaması, acaba “Kıraat Bölümleri kapanıyor mu? sorusunu aklımıza getiriyor dedi.
2013 yılında 27 kursiyer ile ilk mezunlarını veren Müftü Yusuf Karali Eğitim Merkezi ile yıllardır eğitime devam eden İstanbul Haseki Eğitim Merkezi mezunları Başkanlığımız tarafından açılan Sınav ilanına neden müracaat edemiyor.
Marifet İltifata tabidir.
Diyanet İşleri Başkanlığımız bindiği dalı kesmeye niyetli görünmekte.
28 şubat günlerinde imam hatip liselerine giden yollar resmen kapanmadığı halde, imam hatip lisesi mezunlarının akıbetinin belirsizliği nedeniyle bu okullara öğrenci akışı kesilmiş ve kendiliğinden kapanmaya mahkum edilmişti.
D.İ. Başkanlığımızın 25.10.2013 tarihinde ilan ettiği Eğitim Görevlisi Sınav Duyurusuna baktığımızda, imam hatip liselerin deki akıbetin belirsizliği gibi Aşere Takrib mezunlarının da belirsizliği aklımıza, KIRAAT BÖLÜMLERİ KAPANIYOR MU? Endişesini getirmektedir.
Yani Arapça bölümünü bitiren K.KERİM HOCASI olabilir. Ama Kur-an bölümünü bitiren Kur-an-i Kerim hocası olamaz. Bu anlaşılır bir durum değildir. Çünkü Aşere Takrib bölümünü bitiren bir hocamız, herkes bilir ki, bir haseki mezunundan daha fazla kuran eğitimi almaktadır.
36 ay süren Kur’an eğitimi sonunda icazet alıp Kurra Hafız Unvanını alan, bizzat ilmini okuyanlar kuran hocası olamayacak, bu hakkaniyet içeren bir durum değildir.
İlahiyat Fakültesi mezunu ve aşere takrib mezunu arkadaşlarımızın bu sınava çağrılmalıdır.
Yetişen değerler, Kıymetli hocalar, kolay yetişmiyor. Yıllardır İlme hizmet verenlere bir vefa duygusu olmalı. Unutmayalım Marifet İltifata tabidir. Yasa da engel varsa gereği yapılmalıdır.
Diyanet-Sen Rize Şubesi olarak Başkanlığımızın bu yanlıştan dönmesini ve hakkaniyet gözeterek işlemin yeniden tesisini i ile duyuruyoruz.
müftülükhaber.com
Duyurular
BAŞKANDAN
Anlaşmalı Kuruluşlar
Sosyal Medya
Sayaç
Misafirhane
Üyelik
Ahmet YILDIZ Köşesi
Diyanet-Sen Tanıtım Filmi
Din ve Toplum Dergisi
Vakıf ve Toplum Dergisi
