İlhami Küçüktürkmen
DİN GÖREVLİSİNDE ARANAN ŞARTLAR VE İLAHİYATLARDAN BEKLENTİLER
Günümüz toplumuna din hizmeti veren kadrolar içerisinde çoğunluğu imam hatip ve ilahiyat fakülteleri oluşturmaktadır Konuya bir mukayese imkânı sağlaması bakımından Osmanlıdan günümüze kadar din hizmetiyle uğraşanların statüsü hakkında bazı bilgiler sunarak başlamak istiyorum.
Osmanlılar döneminde mahalle imamları (din görevlileri) ayrı bir öneme sahip olup bütün kesime hizmet eden önemli bir kitleyi oluşturuyordu. Padişah beratıyla hizmete alınıyor, kamu hizmeti yapan görevlilerden sayılıyor, vazife yaptıkları sürece birçok vergiden muaf tutuluyorlardı. Genelde hizmet verdikleri mescit ve camilerin vakıflarından maaş alırlardı. Bazen bu gelirlerin çok yüksek meblağa ulaştığı olurdu. Tayinler vakıf mütevellisinin teklifiyle halkın sevdiği, saydığı bir şahıs olması önem kazanıyordu. Yani berat alırken; adayın imamete liyakati yanında, mahalle halkının rızası da önem arz ediyordu. Atamalarda genelde bu hizmeti yerine getirmek için dini bilgiler yanında ahlak sahibi olmak şartı aranmakta, eğitim durumları için bir kural söz konusu değildi. Mahallede imam devleti temsil eder, oradaki asayiş ve düzenin sağlamasından sorumlu olurdu,
Bugün belediye ve muhtarların yaptığı birçok görevleri imamlar yerine getiriyordu. Ölüm, defin, doğum kayıtları ve nikâh akdi gibi işlemler imamlar tarafından yürütülüyordu.
Ancak tanzimattan sonra yetki ve görevleri ellerinden alınmış, bunun yanında maddi gelirleri de azaltılmıştır, hatta bazen günümüzde de olduğu gibi geçim sıkıntısı içine düştükleri de olmuştur. Din hizmetinde uğraşanların gelirleri azalıp halk arasında sevgi saygı ve itibarları kalmayınca layık olanlar bu göreve gelmekten kaçınmış iş cahillerin eline kalmıştır.
Cumhuriyet döneminde ise 3 Mart 1924 tarih ve 429 sayılı kanunla Diyanet işleri reisliği kuruldu ve din hizmeti bu kuruma verildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında mahalli müftünün başkanlığında oluşturulan komisyonun verdiği mesleki ehliyet dışında tahsil şartı aranmamıştır.
Daha sonra 1965 tarih ve 633 sayılı kanunda kadrolu imam hatiplerin öncelikle imam hatip lisesi ikinci devre mezunu, bu nitelikte istekli çıkmadığı takdirde birinci devre mezunu, bu nitelikte de istekli çıkmadığı zaman dini bilgisi olan ilk okul mezunları, önce vekil olarak sonra 24 mart 1977 ve 2088 sayılı kanunla asalete geçirilmiştir.
Bugün, ise din hizmetini yürüten görevlilerin büyük çoğunluğu imam hatip ve ilahiyat mezunudur. Son beş on yıl içerisindeki çalışmalarla da imam hatip mezunu olanların yüksekokullu olmaları sağlanmış iki yıllık eğitimden geçirilmişlerdir.
Ancak, toplumun eğitim seviyesinin yükselmesi, kültür düzeyinin değişmesi ve çeşitlenmesi ile din hizmeti yapan görevlilerin en azından ilahiyat mezunu olmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır.
İlhami KÜÇÜKTÜRKMEN
Diyanet-Sen Konya Şubesi Başkan Yardımcısı
Duyurular
BAŞKANDAN
Anlaşmalı Kuruluşlar
Sosyal Medya
Sayaç
Misafirhane
Üyelik
Ahmet YILDIZ Köşesi
Diyanet-Sen Tanıtım Filmi
Din ve Toplum Dergisi
Vakıf ve Toplum Dergisi
