Mustafa Yılmaz
SEVGİ VE MERHAMET
Sevgi: Soyut bir kavram olmayıp sevenin arzu ve isteklerinin sevilende somut biçimde görülmesidir. Sevgiliye verilen hediye onu üzmemek adına yapılan her şey sevginin somutlaştığının en belirgin özelliğidir. Hele bu sevgi Allah ve Resulünün sevgisi ise bir başka olur. Sevgi uğruna her şey feda edilir canlar verilir canlar yakılır mal, mülk sevgi uğruna feda edilir ama bilinmelidir ki sevgi sevgiye layık olana duyulur.
Sevgi olduğu için merhamet vardır acıma vardır. Eğer sevgi olmasaydı toprağa yağar mıydı yağmur toprak bitirir miydi otları, çiçekleri, ağaçları rabbim sevmiş dilemiş kâinatı yaratmış içine de milyonlarca nimetleri insanlar faydalansın için koymuş, bu rabbimizin bizi sevdiğinin bir göstergesi değil mi bu manada yaratandan ötürü yaratılanı seviyoruz ve ona şükrediyoruz. Sevginin gereği kulluk görevlerimizi yerine getiriyoruz.
Rabbim bizi sevsin sevdirsin ve bize rahmetiyle muamele etsin. Yüce rabbimiz içimizden sevgi adına bir rahmet ve sevgi peygamberi seçmiş ve bize müjdeci kurtarıcı rehber kılmış. Onun getirdiklerini alın sakındırdıklarından kaçının buyuruyor. Ve bu sayede dünyanızı ahiretinizde mamur edin demiş. Dua ediyoruz yarabbi bizi kendine kul Resulüne ümmet eyle. Yerdekilere merhamet edin ki göktekilerde size merhamet etsin diyen peygamberimiz.(sav)
Merhamet insanlara merhameti öğretmek eğitimini vermek sevgi ve merhamet hava gibi su gibi muhtaç olduğumuz iksir ve alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber…(sav). Üstat Necip Fazıl ne güzel anlatmış eserinde
Göklerin merhamet dolu olduğuna inanıyorum… Bizse nefsimizin beton çatısını tepemize dikmiş, yaşamayı öldürüyoruz! Merhamet… Âlem bu temel üzerinde! Allah Resulünün âlemleri manto gibi bürüyen eteğine tutunmak ondan başka sığınak barınak tanımayan ve düşmanlarını bile affeden bir peygamberin ümmeti olmak. Peygamberimizin sadık arkadaşı Ebu bekri (ra) ne buyuruyor ya rabbi benim vücudumu öyle büyük yaratsaydın cehennemi ben kaplasaydım başka insanlar girmeseydi diyebilen rahmet insanları olabilmek.
Hele günümüz dünyasında görün bakın ki: usta şair M. Akif sırtlanları geçmişti yırtıcılıkta beşer dişsiz mi bir insan kardeşleri onu yerdi. Tokadı bile kâfi gelmiyor ruhumuzdaki vahşeti resmetmeye, yer arıyoruz fırsat kolluyoruz saldırmak için, hepimizin ağzında kirlettiği nice kutsi değeri düşünmüyoruz. Dışımız boyalı cilalı cicili bicili içimiz çürük kokuşmuş bizim.. ,sen şucusun ben buncuyum, senin fikrin o, benim fikrim bu, sen o yandasın ben buyandayım söylemleri eşliğinde birbirimizin yakasına zorla taktığı rozetlerle incitmiş yaralamışız bölmüş bölünmüş eriyip gitmişiz biz insan olarak gelmişiz dünyaya hepimiz âdemin çocuklarıyız âdem ise topraktandır diyen Allah resulümün davetine uyalım birbirimize acıyalım merhamet edelim ölene de öldürene de acıyalım öldürene daha çok acıyalım, her şeye rahmet nazariyle bakalım merhamet edelim ve görülecek ki her şey daha güzel olacak. Yine üstat devam ediyor. .. Ne duruyorsunuz! Sökün sahte su borularını! Ev ev merhamet şebekesi döşeyin! Tepelerinizdeki çatıları da yıkın! Göklerle temasa geçin! O zaman göreceksiniz ki; acı su borularından, kendi kendine tatlı su akacak… Ve başlar üstünde, güneşe yol veren kubbeler yükselecek…
Son günlerde ülkemizde konuşulan ve tartışılan yeniden sevgi, kardeşlik ve rahmet ortamını sağlamak ve anaların gözyaşını dindirmek Ülkemizin barış ve esenliğinin sağlanması için Kur’an ve sünnette buluşmak ve İslam kardeşliğini yeniden tesis etmek başta iktidarın ve sonra ilim ve âlimlerimizin görevidir. Bizim şer bildiklerimizde hayır hayır bildiklerimizde şer olabilir. Hükmünce düşünelim. Yapıp ettiklerimizin ahirette hesabı olduğunu düşünelim, ona göre güzel işler yapalım şu güzel ülkemizi Türküyle Kürdüyle en güzel şekilde aydınlık yarınlara götürelim. Birbirimizi sevelim insani değerlerimizi yeşertelim. Ölümlü dünya kimse dünyada kalıcı değildir. Rahmetle yad ettiğimiz nice devlet adamlarımız hocalarımız alimlerimiz insanlara ve insanlığa bu ülkeye hizmet etmiş değerli ilim adamları gelmiş geçmiştir. Ve yine bugün itibariyle vefat eden yıllarca TV de 32 gün ve haberleri sunan gazeteci M. Ali Birand abimizi de rahmetle analım
Geçmişte savaşlarda ve son 25- 30 yılda terörle mücadelede vefat asker ve sivillerimiz zaten şehitlik mesabesindedir. Allah onlara rahmet eylesin. İnancımıza göre onlar dünya ve ahiret nimetlerinden faydalanmaktadırlar aileleri, anneleri ise ahiret yurdunda mükâfatlarını alacaklardır onlar için korku ve hüzünlenmede yoktur rahat olsunlar ama hiç olmazsa bu terör belası bitsin analar bacılar bir daha ağlamasın yuvalar sönmesin inşallah… Yunus Emre’nin dizeleriyle sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz. Selam ve dua ile ….17.01.2013
Mustafa YILMAZ
Diyanet-Sen Konya Şubesi Başkan Yardımcısı
Duyurular
BAŞKANDAN
Anlaşmalı Kuruluşlar
Sosyal Medya
Sayaç
Misafirhane
Üyelik
Ahmet YILDIZ Köşesi
Diyanet-Sen Tanıtım Filmi
Din ve Toplum Dergisi
Vakıf ve Toplum Dergisi
